8 Aralık 2016 Perşembe

İçinden Dinozorlar geçen Western







Gwangi Vadisi- The Valley of Gwangi


 
Gwangi vadisi filmi hakkında bir şeyler anlatırken 1969 yapımı filmin yönetmeni James O’Connolly’den önce, özel efektlerini yapan Ray Harryhausen’dan bahsetmek gerekiyor. Ray Harryhausen sinema tarihinde özel efektlerin gelişimine bizzat katkıda bulunmuş ve yaptıklarıyla pek çok insana ilham vermiş bir özel efekt uzmanı. 2013 yılında hayata gözlerini yuman sanatçının başyapıtları arasında; 1949 yapımı “Mighty Joe Young”, 1958 yapımı Sinbad Harikalar Diyarında, 1963 yapımı “Jason and the Argonauts” (Altın Postlu Cengâver) ve 1981 yapımı “Clash of the Titans” (Son Emir- Cennetin Kapısı) bulunmakta. Harryhausen Amerikan sinemasının içinde bulunduğu siyasi gerginlikler doğrultusunda popülerleşen, içinde nükleer deneme sonrası ortaya çıkan dev yaratıklar ve mitolojik hikayeler barındıran Fantastik macera filmlerinin aranan özel efekt uzmanıydı. Stop-Motion efektlerin (kare kare görüntülenen minyatür maketler) filmlere neredeyse hiç sırıtmadan yedirilmesi konusunda uzman olan Harryhausen’ın adını sinema tarihine altın harflerle yazdırmış olduğu işleriyle çağdaş sinemayı derinden etkileyen ve ilham alınan eserlerinin yeniden üretimleriyle devamlı gündeme gelmesi gereken bir sanatçı.











Yönetmeliğini James O’Connolly’nin yaptığı, başrollerinde James Franciscus, Gila Golan, Richard Carlson ve Laurence Naismith’in olduğu Gwangi Vadisi filmine gelecek olursak; hikâyede yüzyılın başında Meksika toprakları içinde Vahşi Batı gösterisi yapan bir topluluğun yıldızı olan T.J. (Gila Golan)’ın huzuru eski sevgilisi James Franciscus’un canlandırdığı fırsatçı karakterin çıkagelmesiyle bozulur. Özünde iyi biri olan Tuck, sevdiği kadını unutamamış olsa da tüm hayatını şehir şehir dolaşıp gösteri yaparak geçirmek değil kısa zamanda fırsata çevirebileceği imkânlar sayesinde büyük paralar kazanmak istemektedir. Bu arada Tuck’ın gösterinin düzenlendiği arenaya giderken karşılaştığı Profesör (Laurence Naismith) kazılar yapmakta ve 50 milyon yıl öncesinden kalma fosiller bulduğunu iddia etmektedir. T.J. ve ekibi gösteriye daha çok seyirci çekmek için bir şans yakalarlar, yerel halktan olan çalışanlardan biri aslında efsane olan El Diablo’yu bulmuştur. El Diablo kimsenin yolunu bilmediği yasak vadi ’den gelen kedi boyutlarında bir attır. El Diablo’nun gösteriye çıkacak olmasının uğursuzluk ve felaket getireceğine inanan çingeneleri rahatsız ederken, Tuck bunu fırsata çevirip zengin olmayı, Profesör ise yüzyılın buluşuna imza atmayı hayal etmektedir. Gece kampa gelen çingenelerin atı çalıp vadiye geri götürmeleriyle olaylar gelişir.


 
Atı geri götüren çingeneler ve onları takip eden Tuck’la Profesörü bundan sorumlu tutan gösteri ekibinin de takibe katılmasıyla o zamana kadar kimsenin ayak basmadığı vadi, sakladığı gizemlerini bizlerle paylaşır. Önce bir Pterodaktil (kanatlı dinozor) gruptaki yerli çocuğu kaçırır, sonra çocuğu kurtarmaya çalışan ekip karşılarında bir T-Rex bulurlar. Dinozor tarafından kovalanırken vadiye açılan mağaranın ağzı çöker ve dinozoru canlı olarak yakalarlar. Bundan sonrası dev yaratığın medeniyete gelişiyle King-Kong ve Jurassic Park filmlerinden aşina olduğumuz insani hırslar için doğal yaşamından koparılan canlının intikam öyküsü şeklinde ilerler. Devasa arenada zincirlerinden kurtulan dinozorun şehirde sebep olduğu yıkım ve vahşeti başarılı bir şekilde yansıtan filmde, çekilmesinin üzerinden neredeyse 50 yıl geçmesine rağmen insanı şaşırtan birçok sahne mevcut. Dinozorları hemen göstermeyerek günümüzde birçok yönetmenin tercih ettiği sağlam temellere oturtulan hikâye ve merak duygusunu kullanmasıyla başarılı bir atmosfer kuran film, vadiye ulaştıktan sonra vites büyüterek macera türüne ve tekrar şehre dönülüp yaratığın saldırısı sonrası insanların katedralde rehin kalmasıyla da psikolojik gerilim türüne göz kırpıyor. Stop-Motion efektlerin kullanıldığı Fantastik filmlerin hayranları için kesinlikle izlenilmesi gereken bir film Gwangi Vadisi.