26 Nisan 2012 Perşembe

Futbol tarihinin en ilginç hatası :)

İngiltere Premier Lig ekiplerinden Bolton Wanderers'ta forma giyen Gretar Steinsson, futbol tarihinin en uzun soluklu sözleşmesinin altına imza attı.




 İngiltere Premier Lig'de  Bolton Wanderers Kulübü, futbol tarihinin en uzun soluklu sözleşmesini imzaladı. Ada kulübü, İzlandalı futbolcusu Gretar Steinsson'la yeniden anlaşırken, imzaların atıldığı sözleşmenin tarihinde yapılan bir yanlışlık mukavelenin farklı bir boyut kazanmasına sebep oldu.

Zira, 30 yaşındaki futbolcu, Haziran ayında bitecek olan sözleşmesini 2 yıl uzatmak isterken, yapılan bir hatayla imzaların atıldığı sözleşmenin bitiş tarihi 2014 yılı yerine 20014 yılı oldu. Böylelikle Steinsson, kulübüyle 18 bin 2 yıllık sözleşmenin altına imza atmış oldu. Hatanın anlaşılmasının ardından açıklamalarda bulunan İzlandalı futbolcu, "Takımımla sözleşme yenilediğim için mutluyum. Aslında ben sözleşmemin bu kadar uzun olacağını düşünmemiştim. Sözleşmem bittiğinde 18 bin 32 yaşında olacağım. Futbolu bırakmak için uygun bir yaş" esprisini yaptı.


 

15 Nisan 2012 Pazar

Piri Reis Haritalarının Gizemi



Doç.Dr. Erhan Afyoncu'nun "Piri Reis Haritalarının Esrarı" başlıklı köşe yazısı özellikle verdiği referanslar açısından ilgi çekiyor. Yazar haritaları anlatırken bunların Conan gibi karakterlerin ilintili olduğu tarih öncesi çağlardaki Atlantisliler tarafından çizildiği tartışmalarına referansta bulunuyor, "Tanrıların Arabaları" kitabını anımsatmadan da geçmiyor. 5 Ekim 2011 tarihli "köşe yazısının" bir bölümü şöyle:"Büyük Türk denizcisi Piri Reis'in haritaları Türkiye'nin yanı sıra dünyada da büyük ilgi uyandırmış, kayıp bir medeniyetin eseri olduğu bile iddia edilmişti. Piri Reis'in birinci haritası 1929'da Topkapı Sarayı'nda bulundu. Bulunmasından sonra harita yoğun bir ilgi topladı. İlk olarak bu konuda araştırmalar yapan Alman bilim adamı Kahle'nin çeşitli akademik yayınları oldu. Muazzez İlmiye Çığ, Belleten'in 216. sayısındaki makalesinde Piri Reis'in haritalarının dünyadaki yankılarını teferruatlı olarak anlatır.

 


 




 


 





Piri Reis'in haritaları Amerika'da: Haritalar, bulunduktan sonra Türkiye'de tıpkıbasım olarak yayınlandı ancak Batı'nın ilgisi 1956 yılına kadar kayboldu. 1956'da bir Türk amirali bu haritanın tıpkıbasımını Washington D.C'deki U.S. Navy Hydgrophic Ofis'e hediye etti. Burada eski haritalar uzmanı A.H. Mallery tarafından yapılan inceleme sonucunda, Piri Reis'in haritasının güneyindeki çizilmiş yerlerin, Antarktika'daki Queen Maud kıyılarının, körfezlerinin ve oraya karşı duran adaların henüz buz kaplamadığı zamana ait harita olduğu kanaatine varıldı. Bu konuda 26 Ağustos 1956'da Georgetown Üniversitesi'nin düzenlediği bir radyo tartışması yapıldı ve bu tartışmaya katılan kişiler Mallery'in fikrini desteklediler. Bu tartışmayı duyan Prof. Hapdgood, iki oğlu ve 24 öğrencisinden oluşan bir ekip kurarak araştırmalara başladı. Çeşitli kurumlardan birçok gönüllü de onlara yardımcı oldu. Piri Reis'in haritası yanında 18 haritayı daha incelediler ve sonunda 1965'te The Maps of Sea Kings (Eski Deniz Krallarının Haritaları) isimli bir kitap yayınladılar. Kitabın genişletilmiş ikinci baskısı da 1979'da yapıldı. Kayıp bir medeniyetten mi kaldı? Bu kitapta yapılan araştırmaların sonucunda tarih öncesi çağlara ait dünyayı kuşatan bir kültürün varlığı ve bu kültürün modern çağa kadar yok olmuş bir teknoloji ile dünyanın haritasını yaptığını belirten delillere ulaşılmıştı. Bu kayıp medeniyet Antarktika kıyılarının buzsuz olduğunu ve Kuzey Avrupa'da buz örtüsünün bulunduğunu biliyordu. Bizim keşfettiğimiz zamandan binlerce yıl önce enlem ve boylamları ile küresel trigonometriyi bulmuşlardı. Bu sonuçların ortaya çıkmasını sağlayan haritalar, aynı zamanda yer kabuğunun geçirdiği evrelere ait delilleri de vermekteydi. Vincent H. Gaddes isimli bir araştırmacı da Amerika yerlilerinin efsane ve gizemlerini içeren "American Indian Myths and Mysteries' isimli kitabında Piri Reis'in haritaları ile ilgili çeşitli iddialarda bulunmuştu. Piri Reis'in haritası ve ona benzeyen bazı haritalar üzerinde yaptığı incelemeler sonucunda bu haritaların bilinmeyen bir çağda yapılmış haritaların kopyaları olabileceğini ileri sürmüş ve Amerika yerlilerinin efsaneleri ile bazı arkeolojik kalıntıları delil olarak göstermişti.


 


Prof. Hapdgood'un kitabından esinlenen Allan W. Eckert, konusu Piri Reis'in haritası etrafında geçen "The Hap Theory' isimli bir roman yazdı. Romanın sonunda dünya yok olmak üzeredir ve felaketten kurtulabilecek birkaç yerden birisi olan Kenya'daki Nqaia şehri ve civarındaki bir depoya Amerika Özgürlük Belgesi ve Anayasası ile birlikte Piri Reis'in haritası da konulur. Piri Reis'in haritaları kaybolan Atlantis uygarlığına delil olarak başka yazarlar tarafından da kullanıldı. Harita, meşhur çizgi roman Martin Mystere'de (Atlantis) bile konu edildi. Bu haritalarla ilgili olarak meşhur bilimkurgu yazarı Erich Von Daniken'in ise başka fikirleri vardı. "Tanrıların Arabaları' isimli kitabında bu haritaların çizildiği dönemde bilinmeyen birçok yeri gösterdiğini, bu yüzden bu haritaların uzaylılar tarafından yapılmış bir haritadan kopya edildiğini iddia etti."


 

TİTANİC'TEN KURTULAN BİNGÖLLÜ ERMENİLER VE GEMİYE BİNMEYEN TÜRK

Kazadan bu yana aradan 100 yıl geçti ama Titanic hâlâ büyük bir efsane... Döneminin en büyük, en lüks gemisiydi. İlk yolculuğuna çıkacağı açıklandığında geminin Southampton-New York arasındaki ilk seferine katılan 'şanslı' insanlar arasında olabilmek için dünyanın sayılı zenginleri, kontesler, lordlar biletleri adeta kapıştı. Geminin en alt bölümündeki 3'üncü sınıf kamaraların bileti bile bugünün parasıyla 1000 dolardı. Yolculuğun 5'inci gününde 14 Nisan 1912'de saat 23:30'da dev gemi bir buzdağına çarptı. Batması 3 saat sürdü. Kurtulanların çoğu 1'inci ve 2'nci sınıf kamara yolcularıydı. Çünkü 3'üncü sınıf kamaraların kapıları kilitlenmişti ve bu kabinlerde kalan yolcuların üçte ikisi gemiyle birlikte suya gömüldüler.




İşte o 3'üncü sınıf kamaralardaki yolculardan 5'i Bingöl'ün Kiğı ilçesinden Kanada'ya ulaşmaya çalışan Osmanlı pasaportu sahibi 5 Ermeni'ydi. Kanada'da kendilerine yeni bir hayat kurmak için Anadolu'dan ayrılan 20'li yaşlarındaki Neshan Krekorian, Orsen Sirayanian, Ortin Zakarian, David Vartunian ve Mapriededer Zakarian önce Bingöl'den Marsilya'ya gitti. Ancak Amerika'ya ulaşabilmek için gemi bulamıyorlardı. Bir Fransız seyahat şirketinin ilanlarında Titanik'i gördüler. Fakat bu kez de 'bilet yok' yanıtını aldılar. O kadar yoğun talep vardı ki seyahat şirketinin görevlileri rüşvet almadan bilet satmıyordu. Çaresiz bir miktar rüşvet vererek 7 sterlinlik (Bugünkü parayla 1000 dolar) 3'üncü sınıf biletini aldılar.


Doğum gününde kurtuldu
Osmanlı pasaportlu 5 Ermeni vatandaşı, yolculuğun 5'inci gününde David Vartunian'ın doğum günü için kendi aralarında bir eğlence düzenlediler. Akşam 23:00'e kadar kağıt oynayıp daha sonra kamaralarına dağıldılar. Yarım saat sonra gemi büyük bir gürültüyle sarsıldı. Ne olduğuna bakmak için dışarı çıkmaya çalıştıklarında kapıların kilitli olduğunu gördüler. Gemide, üçüncü sınıftaki yolcuların bir ve ikinci sınıf yolcularıyla bir araya gelmesini engellemek için bir otomatik kilit sistemi vardı ve o sistem devreye sokulmuştu. David ve Neshan, kendi kamaralarındaki kilidi kırmayı başardılar. Ancak diğerleri o kadar şanslı değildi. Dışarı çıktıklarında yerde buz parçaları gördüler. Ve hemen üst katlara doğru tırmanmaya başladılar. Büyük bir panik vardı. On binlerce dolar verip lüks kamaralara bilet alan yolcular gemiden ilk kurtulanlar olmak istiyordu ve onlar için filikalar ardı ardına denize indiriliyordu. David 13 numaralı, Neshan ise 10 numaralı filikaya binmeyi başardı. Aslında filikaya alınmadılar fakat filika denize indirilirken gemiden üzerine atlayarak hayatta kalmayı başardılar.

Denize hiç yaklaşmadıFelaketi Bingöl'deki ailesi aylar sonra haber aldı. Çünkü Titanik'e bindiğinden bile haberleri yoktu. Neshan, General Motors Fabrikası'nda kendisine iş buldu. Kanada'nın Ontario kentinde kendisine yeni bir hayat kurduktan sonra kardeşlerini de yanına aldırarak ülkedeki ilk Ermeni Kilisesi'ni kurdu. Torunu Van Solomonian'a göre 89 yaşında hayatını kaybeden Neshan, bir daha hiçbir zaman gemiye binmedi. Ailece göl kenarına pikniğe gidildiğinde bile o evde kalıp tesbih çekmeyi tercih etti.

Bileti olup gemiye binmeyen Türk yolcuTitanik'te 2223 yolcu vardı. Ama aslında gemide 2224 yolcu olması gerekiyordu. Satılan bir biletin yolcusu Titanik'e binmedi, bu bilet bir doktor tarafından Avrupa seyahati sırasında alındı. Ancak doktor Fransa'dan başladığı yolculuğunu kötü hava koşulları nedeniyle Southampton limanına kadar sürdüremedi ve gemiyi kaçırdı... Bileti olduğu halde gemiye binemeyen tek yolcu, Türk doktor Besim Ömer Akalın'dı.

Üçüncü sınıftan 181 kişi sağ çıktıKazadan 705 kişi sağ kurtuldu. 1.517 kişi öldü. Yeterince can yeleği vardı bu yüzden ölenlerin çoğu boğularak değil, -2 derecedeki su yüzünden (hipotermiden) öldüler.

- 324 1. sınıf kamara yolcusundan 201' i kurtuldu.
- 277 2. sınıf kamara yolcusundan 118'i kurtuldu.
- 708 3. sınıf kamara yolcusundan 181'i kurtuldu.
- 885 mürettebatın 212'si kurtuldu.
- 13 postacı ve müzisyenden hiç kimse kurtulamadı.