Doç.Dr. Erhan Afyoncu'nun "Piri Reis
Haritalarının Esrarı" başlıklı köşe yazısı özellikle verdiği referanslar
açısından ilgi çekiyor. Yazar haritaları anlatırken bunların Conan gibi
karakterlerin ilintili olduğu tarih öncesi çağlardaki Atlantisliler tarafından
çizildiği tartışmalarına referansta bulunuyor, "Tanrıların Arabaları"
kitabını anımsatmadan da geçmiyor. 5 Ekim 2011 tarihli "köşe
yazısının" bir bölümü şöyle:"Büyük Türk denizcisi Piri Reis'in
haritaları Türkiye'nin yanı sıra dünyada da büyük ilgi uyandırmış, kayıp bir
medeniyetin eseri olduğu bile iddia edilmişti. Piri Reis'in birinci haritası
1929'da Topkapı Sarayı'nda bulundu. Bulunmasından sonra harita yoğun bir ilgi
topladı. İlk olarak bu konuda araştırmalar yapan Alman bilim adamı Kahle'nin
çeşitli akademik yayınları oldu. Muazzez İlmiye Çığ, Belleten'in 216.
sayısındaki makalesinde Piri Reis'in haritalarının dünyadaki yankılarını
teferruatlı olarak anlatır.
Piri Reis'in haritaları
Amerika'da: Haritalar, bulunduktan sonra Türkiye'de tıpkıbasım olarak
yayınlandı ancak Batı'nın ilgisi 1956 yılına kadar kayboldu. 1956'da bir Türk
amirali bu haritanın tıpkıbasımını Washington D.C'deki U.S. Navy Hydgrophic
Ofis'e hediye etti. Burada eski haritalar uzmanı A.H. Mallery tarafından
yapılan inceleme sonucunda, Piri Reis'in haritasının güneyindeki çizilmiş
yerlerin, Antarktika'daki Queen Maud kıyılarının, körfezlerinin ve oraya karşı
duran adaların henüz buz kaplamadığı zamana ait harita olduğu kanaatine
varıldı. Bu konuda 26 Ağustos 1956'da Georgetown Üniversitesi'nin düzenlediği
bir radyo tartışması yapıldı ve bu tartışmaya katılan kişiler Mallery'in
fikrini desteklediler. Bu tartışmayı duyan Prof. Hapdgood, iki oğlu ve 24
öğrencisinden oluşan bir ekip kurarak araştırmalara başladı. Çeşitli
kurumlardan birçok gönüllü de onlara yardımcı oldu. Piri Reis'in haritası
yanında 18 haritayı daha incelediler ve sonunda 1965'te The Maps of Sea Kings
(Eski Deniz Krallarının Haritaları) isimli bir kitap yayınladılar. Kitabın
genişletilmiş ikinci baskısı da 1979'da yapıldı. Kayıp bir medeniyetten mi
kaldı? Bu kitapta yapılan araştırmaların sonucunda tarih öncesi çağlara ait
dünyayı kuşatan bir kültürün varlığı ve bu kültürün modern çağa kadar yok olmuş
bir teknoloji ile dünyanın haritasını yaptığını belirten delillere ulaşılmıştı.
Bu kayıp medeniyet Antarktika kıyılarının buzsuz olduğunu ve Kuzey Avrupa'da
buz örtüsünün bulunduğunu biliyordu. Bizim keşfettiğimiz zamandan binlerce yıl
önce enlem ve boylamları ile küresel trigonometriyi bulmuşlardı. Bu sonuçların
ortaya çıkmasını sağlayan haritalar, aynı zamanda yer kabuğunun geçirdiği
evrelere ait delilleri de vermekteydi. Vincent H. Gaddes isimli bir araştırmacı
da Amerika yerlilerinin efsane ve gizemlerini içeren "American Indian
Myths and Mysteries' isimli kitabında Piri Reis'in haritaları ile ilgili
çeşitli iddialarda bulunmuştu. Piri Reis'in haritası ve ona benzeyen bazı
haritalar üzerinde yaptığı incelemeler sonucunda bu haritaların bilinmeyen bir
çağda yapılmış haritaların kopyaları olabileceğini ileri sürmüş ve Amerika
yerlilerinin efsaneleri ile bazı arkeolojik kalıntıları delil olarak
göstermişti.
Prof. Hapdgood'un kitabından esinlenen Allan W.
Eckert, konusu Piri Reis'in haritası etrafında geçen "The Hap Theory'
isimli bir roman yazdı. Romanın sonunda dünya yok olmak üzeredir ve felaketten
kurtulabilecek birkaç yerden birisi olan Kenya'daki Nqaia şehri ve civarındaki
bir depoya Amerika Özgürlük Belgesi ve Anayasası ile birlikte Piri Reis'in
haritası da konulur. Piri Reis'in haritaları kaybolan Atlantis uygarlığına
delil olarak başka yazarlar tarafından da kullanıldı. Harita, meşhur çizgi
roman Martin Mystere'de (Atlantis) bile konu edildi. Bu haritalarla ilgili
olarak meşhur bilimkurgu yazarı Erich Von Daniken'in ise başka fikirleri vardı.
"Tanrıların Arabaları' isimli kitabında bu haritaların çizildiği dönemde bilinmeyen
birçok yeri gösterdiğini, bu yüzden bu haritaların uzaylılar tarafından
yapılmış bir haritadan kopya edildiğini iddia etti."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder